Anayasa Mahkemesi, çalışanlarının e-posta hesaplarını kontrol eden ve kurcalayan işverenin aleyhinde ilginç bir karara imza attı. Söz konusu somut olayla aynı konuda verilen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2009/447 esas numaralı ve 2010/37516 karar numaralı, 13.12.2010 tarihli kararında, çalışanların e-posta hesaplarının incelenmesi, işverenin denetim ve kontrol yükümlülüğünün bir parçası olarak değerlendirilmişti. Ancak son noktada, Anayasa Mahkemesi tam tersi yönde bir karar vererek, böyle bir durumda çalışanın Anayasal haklarının ihlal edilmiş olacağına hükmetti. DEVAMI… “Çalışanların E-Postalarının İşverence Kurcalanması”
Fazla Mesai Ücreti Taleplerinin Tır Şoförleri Bakımından Durumu
Fazla mesai ücreti talep edilebilmesi için haftalık çalışmanın 45 saati aşması gerekmektedir. Bazı istisnai meslekler ve bunlardaki çalışma süreleri hariç 4857 sayılı İş Kanunun 63/1 maddesine göre haftalık çalışma en fazla 45 saattir. Aynı kanunun 63/2 maddesi gereğince gündüz çalışması en fazla 11 saat, 69/3 maddesi gereğince gece çalışması en fazla 7,5 saattir. Bu sürelerin üzerindeki çalışmalar “fazla mesai” olarak kabul edilmektedir. İş Kanunun 41/2 maddesine göre saat başına fazla çalışma ücreti işçinin mevcut saat ücretine göre %50 zamlı olarak ödenir.
Fazla Mesai Ücretleri İçin Sözleşmeye Madde Eklenmesi
Aynı Kanunun 41/8 maddesi gereğince işçiye yılda en fazla 270 saat fazla çalışma yaptırılabilir. Bu fazla çalışmanın ücrete dahil olduğu iş akdi ile kararlaştırılabilir. Ancak bu hükmün geçerli olması için işçiye ödenecek ücretin bu fazla çalışma süresi için hesaplanacak ücreti fazlası ile karşılıyor olması gereklidir. Örneğin; işçiye asgari ücret ödeniyorsa, fazla çalışmaların ücrete dahil olduğuna dair iş akdine yazılacak bir madde hükümsüzdür. Fazla çalışmanın ücrete dahil olduğuna dair hükmün geçerli bir şekilde iş akdinde yer aldığı durumlarda hesaplanacak fazla çalışma süresinden yıllık 270, haftalık 5,2 saat mahsup edilir.
Fazla Mesai Ücreti Taleplerinde İspat Yükü
Fazla çalıştığını ispat işçiye, bunun karşılığı olan ücreti ödediğini ispat ise işverene aittir. Fazla çalışma olgusu kesin veya takdiri her türlü delil ile ispat edilebilir iken, bunun ücretinin ödendiği olgusu yalnızca kesin nitelikteki deliller ile ispat edilebilir. Kesin nitelikteki deliller; imzalı yazılı belge (bordro), banka kaydı veya yemin gibi delillerdir. Kabul edilen başlıca takdiri delil ise tanık beyanıdır.
Günde üç vardiya usulü çalışılan iş yerlerinde ise yalnızca tanık beyanı fazla çalışmayı ispat için yeterli olmamakta, çalışma saatleri çizelgesi gibi bazı ek deliller de gerekmektedir.
İmza föyü, parmak izi okuyucu gibi çalışma başlama ve bitiş saatlerini gösterir iş yeri kayıtları ile işçinin imzasını içerip fazla çalışmaya dair tespit ve tahakkuk içeren ücret bordroları çalışma süresi hususunda kesin delil niteliğindedir. İşçi bu belgelerde gösterilenden daha fazla çalıştığını ancak aynı ispat gücündeki kesin bir başka delil (yazılı belge, yemin …) ile ispat edebilir. Bunların aksi tanık beyanı ile ispat edilemez.
Tır Şoförlerinin Fazla Çalışma Ücreti Talepleri
Uluslararası tır şoförlerinin ilgili mevzuat gereği günde 9 saatten fazla araç kullanmayacakları, bunun üstünde araç kullanma iddiasının tek başına tanık beyanı ile ispat edilemeyeceği Yargıtay’ın yerleşik uygulamasıdır. Bu durumda, tır şoförleri bakımından tanık beyanı, fazla çalışma ücreti talepleri bakımından yeterli bir delil olarak kabul edilmemektedir. Tır şoförleri için sadece tanık beyanına dayanan fazla mesai ücreti davaları reddedilmektedir.
Konuya ilişkin oldukça fazla sayıda emsal içtihat bulunmaktadır. Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 2015/6598 E. 2016/6169 K. sayılı 14/03/2016 tarihli kararı da bu yöndedir:
“Somut olayda davacının uluslar arası tır şoförü olarak çalıştığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Yukarıda yazılı ilke kararında da açıkça belirtildiği üzere bu durumda davacı fazla mesai yaptığını yazılı delillerle ispatlamak zorundadır. Oysa bilirkişi tarafından davacının fazla mesai ücreti tanık beyanlarına göre hesaplanmıştır. Davacı fazla mesai yaptığını yazılı delillerle kanıtlamamıştır. Buna rağmen mahkemece fazla mesai ücretine hükmedilmesi hatalı olup bozma nedenidir.“