Sosyal medyanın hayatımızın tamamına hükmetmeye başladığı bu günlerde şirketlerin reklam ve pazarlama stratejileri de tamamen değişmiş durumda. Artık binlerce, hatta milyonlarca takipçisi olan sosyal medya fenomenlerinin yayınladığı reklam videoları veya fotoğrafları, klasik reklam faaliyetlerinden çok daha fazla ilgi çekmeye başlamış durumda.
Resmi bir yazışmanın olmadığı bu reklam ilişkisinde, reklam veya aracılık faaliyetleri yapmayan veya aslında birer tacir olmayan sosyal medya fenomenlerinin kazandığı bu reklam gelirlerinin vergisel durumunun incelenmesi gerekmektedir.
Nitekim, zaman zaman medyaya yansıyan haberlerde, sosyal medya üzerinden reklam geliri elde edenlere karşı vergi incelemeleri yapılacağı ve hatta vergi cezaları kesileceği haberleri çıkmaktadır.
Söz konusu bu haberlerin tamamı, sosyal medyada takipçi sayısı yüksek olan kişilerin, kurumsal şirketlerden aldıkları reklamlardan elde ettikleri kazançlara ilişkindir. Ancak, bir de bu sosyal medya fenomenlerinin bizzat kendi reklamlarını yapma usulleriyle ilgili de hukuki sorunların mevcut olması muhtemeldir. Nitekim kendi sosyal medya hesabında ilgi çekmek, etkileşim, beğeni veya takipçi kazanmak adına çekiliş uygulaması yapan sosyal medya hesaplarının da yaptığı işlemin hukuksuz olduğuna yönelik haberler yakın zamanda çıkmıştır.
Kimsenin izin almaksızın çekiliş yapması ise mümkün değildir. Milli Piyango İdaresinin piyango ve çekilişler hakkındaki 04.10.2006 tarihli yönetmeliği ve 320 sayılı KHK, konuya ilişkin düzenlemeler içermektedir. İdarenin bilgisi ve onayı olmadan dolaylı ya da doğrudan kazanç elde edilecek çekilişler, mutlak suretle Milli Piyango İdaresinin onayı ve resmi izni ile yapılmak zorundadır. Bu noktada hemen akla sosyal medya fenomenlerinin söz konusu çekilişleri herhangi bir ücret elde etmeksizin yaptıkları gelmektedir. Diğer bir deyişle, söz konusu çekilişlere herhangi bir giriş parası ödenmeden katılmak mümkündür. Bu nedenle sosyal medya fenomenlerinin yaptığı söz konusu bu uygulamaların hukuka ya da Milli Piyango mevzuatına aykırı olmadığı düşünülebilecektir.
Ancak ilgili düzenlemelerde, dolaylı yoldan elde edilen kazançların da yasaklanmış olduğu göz önüne alındığında durum biraz daha karışık bir hal almaktadır. Nitekim, sosyal medya fenomenleri her ne kadar söz konusu çekilişleri ücretsiz olarak yapsalar da, bu sayede takipçi elde etmekte, etkileşim almakta ve popülerlikleri artmaktadır. Devamında ise bu popülariteyi kullanarak kazanç elde etmeleri mümkün hale gelmektedir. Dolayısıyla, aslında çekiliş uygulamasının dolaylı yoldan bu kişilere kazanç sağladığı da düşünülebilecektir.
Bütün bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde, sosyal medya fenomenlerinin başka firmaların reklamını yapması ve bunun karşılığında herhangi bir vergi ödememeleri, gelir beyan etmemeleri halinde vergi mevzuatını ihlal ettiklerinin kabul edilmesi gerekecektir. Diğer taraftan, kendi marka değerlerini yaratmak ve hitap ettikleri kitleleri geliştirebilmek adına yaptıkları çekiliş uygulamaları ise izne ve onaya tabi olduğundan, izinsiz ve onaysız yapılan bu uygulamaların da hukuka aykırı olduğu kabul edilebilecektir.
Ayrıca, sosyal medyada yapılan reklam faaliyetlerinde sadece sosyal medya fenomenlerinin değil, reklam verenlerin de hukuki sorumluluklarının bulunması mümkündür. Nitekim çekiliş gibi uygulamaların reklam veren firmalar tarafından sponsorluk aracılığı ile yapılması halinde belli bir kazancın doğup doğmadığı önem kazanacaktır. Nitekim sponsorların bu fiilleri de Türk Ticaret Kanununun ilgili maddelerine göre, haksız rekabet ve aldatıcı reklam yasağını açık bir biçimde ihlal anlamı taşıyabilecektir.
Dolayısıyla sosyal medya reklamlarının hukuka aykırı unsurlar barındırabileceği açıktır. Bütün bunların karşısında son zamanlarda sıklıkla yayınlanmaya başlanan haberlerle, sosyal medya reklamlarına karşı devletin müdahalede bulunacağı, bu reklamlar aracılığıyla elde edilen ve beyan edilmeyen gelirlere karşı vergi incelemelerinin başlatılacağı haberlerde yer almaktadır. Bunun yanı sıra, doğrudan sosyal medya kuruluşlarının da Türkiye’de temsilci açmaması ve vergi ödememesi karşısında yürürlüğe giren ve Sosyal Medya Yasası olarak bilinen yasa da göz önüne alındığında, bütün halinde sosyal medyanın düzenleme altına alınmaya çalışıldığı da anlaşılabgilmektedir.
Önümüzdeki günlerde bu konuda sıcak gelişmeler yaşanabilecektir.