Nafaka Alacaklısının Evlenmesi Halinde Nafaka Borcunun Kendiliğinden Kalkması

TMK.nun 176/3. maddesine göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar. Buna göre, Mahkemece, dayanak ilam karar tarihinden sonra yeniden evlenen alacaklının evlendiği tarih olan 19.02.2014 tarihinde yoksulluk nafakasının kendiliğinden kalkacağı gözetilerek şikayetin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.

8. Hukuk Dairesi 2017/13874 E. , 2017/11199 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine. karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi. gereği düşünüldü.

KARAR

Borçlu vekili, alacaklının vekil edeni aleyhine yoksulluk nafaka alacağı için takip başlattığını, takip tarihinden sonra 19.02.2014 tarihinde evlendiğini, takip tarihinden evlenme tarihine kadar ki dönemde en fazla dört ya da beş aylık devam eden nafaka alacağı söz konusu olduğunu belirterek İcra Müdürlüğünün 7.953,48 TL olan dosya borç hesabının iptalini istemiştir.
Mahkeme’ce, öncelikle Aile Mahkemesi’nden yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin ilam alınması gerektiği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir. Hüküm, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamındaki nüfus kayıt örneğinden, alacaklının 19.02.2014 tarihinde yeniden evlendiği görülmektedir. TMK.nun 176/3. maddesine göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar. Buna göre, Mahkemece, dayanak ilam karar tarihinden sonra yeniden evlenen alacaklının evlendiği tarih olan 19.02.2014 tarihinde yoksulluk nafakasının kendiliğinden kalkacağı gözetilerek şikayetin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.

SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerle borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.na 6217 sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA. taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 20.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.