Boşanma Davası Açıldıktan Sonra Sadakat Yükümlülüğü Devam Eder

Davacı-karşı davalının açtığı boşanma davası, davalı karşı davacının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı gerekçesi ile kabul edilmiştir. Ne var ki mahkemece davalı karşı davacıya kusur olarak isnat edilen sadakatsizlik eylemi dava açılmasından sonra meydana gelmiştir. Her dava açıldığı tarihteki şartlara tabidir. Davadan sonra oluşan vakıalar görülmekte olan boşanma davasında hükme esas alınamaz, ancak yeni bir dava konusu yapılır ve ispat edilirse birleştirilerek görülecek yeni boşanma davasında bu sebeple boşanma kararı verilebilir. DEVAMI… “Boşanma Davası Açıldıktan Sonra Sadakat Yükümlülüğü Devam Eder”

Nafaka Alacaklısının Evlenmesi Halinde Nafaka Borcunun Kendiliğinden Kalkması

TMK.nun 176/3. maddesine göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar. Buna göre, Mahkemece, dayanak ilam karar tarihinden sonra yeniden evlenen alacaklının evlendiği tarih olan 19.02.2014 tarihinde yoksulluk nafakasının kendiliğinden kalkacağı gözetilerek şikayetin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.

DEVAMI… “Nafaka Alacaklısının Evlenmesi Halinde Nafaka Borcunun Kendiliğinden Kalkması”

Annenin Çocuğa Kendi Kızlık Soyadını Verebilmesi

Başvuruya konu yargı kararları açısından da çocuğun soyadının belirlenmesi noktasında velayet hakkının kullanılması bakımından kadın ve erkek arasında öngörülen farklı muamele makul şekilde gerekçelendirilmediği gibi çocuk reşit oluncaya kadar veya baba 4721 sayılı Kanun’un 27. maddesi uyarınca soyadını değiştirmediği sürece çocuğun soyadının değiştirilmesinin hiçbir koşulda mümkün olmadığı tespitlerine yer verilmek suretiyle kadın eş için haklı nedenlerin bulunması durumunda dahi çocuğun soyadını belirleme imkânı tanımayan söz konusu uygulamanın ölçülü olduğu da kabul edilemez. DEVAMI… “Annenin Çocuğa Kendi Kızlık Soyadını Verebilmesi”

Babalığın Nüfusa Tescilinde DNA Testi Gerekir

Dava hatalı nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olup, kamu düzenine ilişkin olan bu tür davalarda, hâkim maddi olguları re’sen araştırır ve kanıtları serbestçe takdir eder. Dava, türlü kanıtla ispatlanabilir. Bu ilke gözönünde bulundurularak … … ‘nin nüfusa tescili için yapılan başvuru sonrasında, nüfus idaresince yapılan soruşturma, soruşturma sırasında kolluk tarafından dinlenen tanık beyanları ile davacıların varsa ve münkün olduğunca yaşları itibarı ile olayı bilebilecek ve mahkemece dinlenecek olan tanıkların beyanları, olayla ilgili olarak ilgili mahallerde kolluk araştırması yaptırılıp, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılarak alınacak rapor ve toplanan tüm kanıtlar birlikte dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. DEVAMI… “Babalığın Nüfusa Tescilinde DNA Testi Gerekir”

Babalık Davasında Hak Düşürücü Süre Söz Konusu Değildir

Somut olay yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda değerlendirildiğinde, Anayasa Mahkemesi’nin Türk Medeni Kanunu’nun 301/4.maddesi hakkındaki iptal kararı yürürlüğe girmiş olduğundan, çocuk tarafından açılan babalık davasında artık herhangi bir hak düşürücü süre sözkonusu değildir. DEVAMI… “Babalık Davasında Hak Düşürücü Süre Söz Konusu Değildir”