Ayıplı Mal ve Ayıplı Hizmete Karşı Tüketicinin Seçimlik Hakları

Bu makalede, tüketicilerin ayıplı mal kavramına karşı sahip oldukları seçimlik haklar incelenecektir. Malı ticari ve mesleki amacı olmadan malı alan yani günlük hayatı içerisinde malı tüketme ve kullanma amacıyla harekete geçen kişilere tüketici denir.

Ayıplı Mal Nedir?

Ayıplı mal, sözleşmeye göre sahip olması gereken nitelikleri taşımayan, tarafların üzerinde anlaştığı örneğe aykırı ve ya tüketicinin beklediği faydaları ortadan kaldıran veya azaltan maldır.

Ayıplı Mal
Ayıplı Mal

Ayıp, satılan malın satıcı tarafından vaat edilmiş veya sözleşmeyle izlenen amaca uygun olarak bulunması gereken ve beklenen niteliklerden yoksun olmasını veya alıcının sağlayacağı faydayı azaltan ya da tamamen ortadan kaldıran noksanlıkları ifade etmektedir. Buna göre ayıp kavramı genel ve objektif işe yararlılık ve değerlilik ölçütlerine göre değerlendirilmeyip, somut ve özel amaç ölçütlerine, tarafların iradelerine, somut sözleşmeye ve vaatlere göre sübjektif olarak belirlenmektedir.

Tüketicinin faydalarını etkileyen hukuki, maddi ve ekonomik eksikliği olan mallar da ayıplı mal kabul edilir.

Hukuki ayıp, tüketicinin maldan yararlanma ve tasarruf özgürlüğünü sınırlandırılan veya tamamen kaldıran ayıplardır.

Ekonomik ayıp, tüketicinin maldan elde etmeyi beklediği verimi sağlamamasıdır.

Maddi ayıp ise bozuk, kırık, zarar görmüş malları ifade eder.

Satıcının Ayıplı Mal Karşısında Ayıptan Sorumluluğunun Şartları Nelerdir?

Satıcının ayıplı maldan sorumlu tutulabilmesi için aşağıdaki şartların birlikte gerçekleşmesi gereklidir.

1-Malın tüketiciye teslim edilmesi gerekir.

2-Ayıbın esaslı bir ayıp olması gerekir.

3-Ayıp tüketiciye teslim edilmeden önce mevcut olmalıdır. Ayıbın kullanıcı hatasından kaynaklanmaması gerekir. Kullanıcı hatasının olduğu durumlarda tüketici seçimlik haklarını kullanamaz.

4-Tüketici malın ayıplı olduğunu bilmemelidir.

5-Ayıp açık bir ayıp olmamalıdır.

6-Satıcının sorumluluğunu kaldıran bir sözleşme olmamalıdır.

(Satıcı ile üretici aralarında, satıcının ayıptan sorumlu olmayacağını kararlaştırabilirler. Fakat bu sözleşme, satıcının hile ile ayıbı gizlemesi veya ayıplı malın tesliminde  ihmal veya kasten hareket ettiği durumları kapsayamaz. Bu konuda yapılmış sözleşmeler geçersizdir.)

Ayıplı Mal Karşısında Tüketicilerin Seçimlik Hakları Nelerdir?

Yukarıdaki şartların hepsinin birlikte gerçekleşmesi ile tüketici seçimlik haklarını kullanabilecektir. İlk olarak yapılması gereken, derhal ihtarname yolu ile ayıbı ihbar edip tüketicinin hangi seçimlik hakkını kullanmak istediğini belirtmesidir.  Bu haklar şöyledir:

  • Satılanı iade etmeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,
  • Satılanı iade etmeden ayıp oranında satış bedelinde indirim talebinde bulunma,
  • Bütün masraflar satıcıya ait olacak şekilde malın ücretsiz tamirini isteme,
  • Mümkünse, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.

Satıcı tüketicinin isteğini yerine getirmek zorundadır fakat malın ücretsiz tamiri ya da ayıpsız hali ile değişimi satıcı bakımından orantısız şekilde yükümlülük doğuracaksa  tüketici yalnızca sözleşmeden dönme ya da bedelden indirim haklarını kullanabilir. Son olarak; tüketici seçimlik haklarından biri ile birlikte, tazminat talep edebilir.

Tüketici Haklarını Kime/Kimlere Karşı İleri Sürebilir?

Tüketiciler taleplerini, üretici/imalatçı, satıcı/bayi/acente veya ithalatçıdan herhangi birisine karşı ileri sürebilirler.

Bu kişilerin hepsi de ayıplı maldan birlikte sorumludurlar. Fakat üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ederse ayıptan sorumlu tutulmaz.

Ayıplı Malın İspatı Kime Aittir? Ayıba Karşı Sorumluluk Zamanaşımına Tabi Midir?

Tüketici, malı teslim almasından itibaren mümkün olan en kısa zamanda aldığı malı muayene etmelidir. Malda bir ayıp varsa satıcıya bu ayıp gecikmeden bildirilmelidir. Ayıbın ilk 6 ayda çıkması durumunda, ayıbın satıcı kaynaklı olduğu kabul edilir ve malın ayıplı olmadığını ispat etmek satıcıya düşer. Fakat bazı ayıplar daha geç ortaya çıkabilir. Bunlara ‘’gizli ayıp’’ denir. Gizli ayıplarda, ispat yükü tüketicidedir ve malın ayıplı olduğunu tüketici ispat etmelidir.

Gizli ayıplar için satıcı ile daha uzun bir süre kararlaştırılmadıysa, satıcının sorumluluğu  taşınır mallarda 2 yıl, taşınmaz mallarda ise 5 yıl ile sınırlıdır. Malın teslim edilmesinden sonra bu süreler geçirildiyse satıcı artık ayıptan sorumlu tutulamaz ve tüketici seçimlik haklarını kullanamaz. Fakat ayıp ağır kusur veya hile ile tüketiciden gizlenmişse bu süreler geçse bile satıcının sorumluluğu doğar.  Dolayısıyla tüketici ağır kusur veya hile ile gizlenmiş ayıplar karşısında zamanaşımı süresine bakılmaksızın seçimlik haklarını kullanabilir.

Mesafeli Sözleşmelerde Ayıplı Mal

Satıcı ile tüketicinin yüz yüze gelmeden, uzaktan iletişim araçları vasıtasıyla (internet/telefon vb.)  kurdukları sözleşmelere mesafeli sözleşmeler denir. Bu sözleşmelerde tüketicinin ayıba karşı seçimlik haklarının yanı sıra bir de ‘’cayma hakkı’’ vardır.

Ayıplı Hizmetten Doğan Sorumluluk ve Seçimlik Haklar

Hizmet Nedir?

Kanuna göre hizmet, bir ücret veya menfaat karşılığı yapılan ya da yapılması taahhüt edilen mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işlemidir (TKHK m.3). Tanımda belirtilen ‘mal sağlamak dışındaki faaliyetler(den)’ maksat, tüketiciye sağlanan hizmetin bedenî ve/veya fikri emeğe dayanmasıdır

Ayıplı Hizmet Nedir?

TKHK m.13, ayıplı hizmeti; sözleşmede belirlenen süre içinde başlamaması veya taraflarca kararlaştırılmış olan ve objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan hizmet olarak tanımlamıştır.

Maddi ayıplar, ancak hizmetin maddi açıdan somut bir nesne üzerinde gerçekleşmesi halinde söz konusu olabilir ve malın fiziksel niteliğine ilişkin bir eksikliği ifade eder. Örneğin, terzinin elbisenin bir kısmını yanlış dikmiş olmasında bir maddi ayıp söz konusudur.

Hukuki ayıp, hizmet yoluyla sağlanan maldan yararlanma ve tasarruf imkânını ortadan kaldıran veya sınırlayan kamu hukuku kaynaklı sınırlamalardır. Örneğin, bazı motor hacimlerinin trafiğe çıkmasına izin verilmediği halde, motor yapımcısı tarafından, daha düşük hacimli olarak sipariş edilen motorun, bu hacmi geçerek üretilmesi durumunda hukuki ayıptan bahsedilecektir.

Ekonomik ayıp ise, tüketicinin, hizmetin ilgili olduğu maldan beklediği tarzda gelir ve verimin sağlanmamasıdır. Örneğin, az elektrik tüketmesi istenilerek yaptırılan bir makinanın daha sonradan söylenenden daha fazla elektrik tüketmesi ekonomik ayıba örnektir.

Sağlayıcının Ayıba Karşı Tekeffül Sorumluluğunun Şartları Nelerdir?

1- Hizmetin ayıplı olması gerekir.

(Ayıptan sorumluluk, satılan şeyin (konumuz bakımından hizmet) satıcının zikrettiği vasıfları taşımamasından veya bu şeyin değerini ve akit gereğince ondan beklenen yararları azaltan veya kaldıran eksiklikler bulunmasından satıcının sorumlu olmasıdır.)

2- Ayıbın önemli olması gerekir.

3- Ayıbın yarar ve hasarın tüketiciye geçtiği anda bulunması gerekir.

4- Tüketicinin ayıbı bilmemesi gerekir.

5- Tüketicinin ayıbı ihbar etmesi gerekir.

(Malın tesliminden itibaren 6 aylık bir süre içerisinde çıkan ayıpların sözleşmenin kurulduğu anda var olduğu kabul edildiğinden, muayenenin vakit geçirilmeksizin, imkân bulunur bulunmaz yapılması yerinde olacaktır.)

6- Sorumluluğu sınırlandıran bir anlaşmanın olmaması gerekir.

Hizmetin Ayıplı Olması Sebebiyle Tüketicinin Hakları Nelerdir?

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun‘un 15. maddesinde hizmetin ayıplı ifa edilmesi durumunda, tüketicinin, hizmetin yeniden görülmesi, hizmet sonucu ortaya çıkan eserin ücretsiz onarımı, ayıp oranında bedelden indirim veya sözleşmeden dönme haklarından birini kullanılabileceğini belirtmiştir.

Seçimlik hakları aşağıda sıralanmıştır:

1- Sözleşmeden Dönme Hakkı

Tüketici sözleşmeden dönme şeklindeki bozucu yenilik doğuran hakkını kullanmak suretiyle irade açıklamasının yapıldığı andan itibaren sözleşmeyi geriye etkili olarak ortadan kaldırabilir.

Tüketici dönme hakkını kullandığında, sağlayıcı, tüketicinin ödemiş olduğu miktarın tamamını faiziyle beraber ödemelidir (TKHK m.15/3)

2- Hizmetin Yeniden Görülmesini İsteme Hakkı

TKHK m.15, tüketiciye, halen bu yönde bir çıkarı varsa, ayıplı hizmetin tekrar görülmesi seçimlik hakkını tanımıştır. Sağlayıcı bu talebi 30 iş günü içerisinde yerine getirmekle yükümlüdür. Ancak hizmetin yeniden görülmesi sağlayıcı bakımından orantısız bir güçlüğe yol açacaksa bu hakkın kullanılması mümkün değildir.

3- Ayıp Oranında Bedel İndirimi İsteme Hakkı

Hizmetin, ilgili olduğu malla ilgili ne oranda bir değer kaybına sebep olduğu hâkim tarafından bilirkişilere tespit ettirilecek, belirlenen bu oran nispetinde bedelden indirime karar verilecektir.

Bedelin hesaplanmasında, satılanın ayıplı değeri ile ayıpsız değerin arasındaki oranın sözleşmede kararlaştırılan satış bedeline uygulanması anlamına gelen nisbi metot uygulanacaktır. Bu hakta da, tıpkı sözleşmeden dönme hakkının kullanılması sonucunda olduğu gibi, bedelden indirim yapılan tutar derhal tüketiciye verilmelidir.

4- Hizmet Sonucu Ortaya Çıkan Eserin Ücretsiz Onarımı

Hizmet sonucu ortaya çıkan eserin ücretsiz onarımı hakkı, mevcut TKHK kapsamında tanınmış bir haktır.

5- Tazminat İsteme Hakkı

Tüketici, yukarıda belirtilen haklarından ayrı olarak veya bu haklarla birlikte, sağlayıcıdan, tazminat da isteyebilir. Tüketicinin seçimlik haklarını kullanmaksızın, bunlardan ayrı olarak, BK. m.112 gereğince sözleşmeye aykırılık sebebiyle tazminat istemesinin önünde bir engel yoktur.

TKHK’nin kendisine tanıdığı hakları kullanamayan veya kullanmak istemeyen tüketici her zaman bu yola başvurabilir. Diğer yandan, tüketici, TKHK m.15/1 gereği, yukarıda sayılan seçimlik haklarıyla beraber, kendisine sağlanan hizmetin ayıplı olması sebebiyle uğradığı zararlar için de tazminat talep edebilir.

Ayıplı Hizmetten Sorumluluk Zamanaşımına Tabi Midir?

Kanunlarda veya taraflar arasındaki sözleşmede daha uzun bir süre belirlenmediği takdirde, ayıplı hizmetten sorumluluğun, ayıp daha sonra ortaya çıksa bile hizmetin ifasından itibaren iki yıllık zamanaşımına tâbidir.

Ayıp, hile veya ağır kusur ile gizlenmişse yukarıda belirtilen bu sürenin uygulanması mümkün değildir.