Tartışılması gereken husus, davacı …’un gelini olan …’un ölümünden dolayı destekten yoksun kalma tazminatı isteyip isteyemeyeceğidir. Dosya incelendiğinde; ölen …’nin davacı …’un gelini olduğu, ölenin davacıya fiili ve sürekli olarak destek olduğu veya ileride destek olabileceği adı geçen davacı tarafından kanıtlanamadığı anlaşıldığından davacı … yararına destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi doğru değildir.
T.C YARGITAY
4.Hukuk Dairesi
Esas: 2018/ 1697
Karar: 2018 / 6317
Karar Tarihi: 18.10.2018
(6098 S. K. m. 53) (818 S. K. m. 45)
Davacılar … ve diğerleri vekili Avukat … tarafından, davalı … ve diğerleri aleyhine 25/02/2009 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili Avukat … tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalıların diğer temyiz itirazına gelince;
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, destekleri … ile …’un araçları ile seyir halindeyken davalı …’ın kullandığı araçla kaza yaptığını, kaza neticesinde desteklerinin vefat ettiğini, olayda davalının asli kusurlu olduğunu, … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin ilamıyla davalının mahkumiyetine karar verildiğini belirterek destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır.
Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Destek tazminatının yasal dayanağı olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 45. maddesi olup aynı maddenin 2. fıkrasında “Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir” denilmektedir. Destek kavramı, gerçekleşmiş veya gerçekleşmesi umulan bir bakım ilişkisini gösterir. Eylemli ve düzenli olarak bir kimsenin geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde ona yardım eden veya olayların normal akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kişi destek sayılır. Birinci durumda fiili destek, ikinci durumda ise farazi destek kavramı söz konusudur. Bir başka anlatımla; destekten yoksun kalma tazminatı, fiili ve sürekli olarak bakımdan yoksun kalınması halinde takdir edilen bir tazminattır.
Somut olayda, davacı …’un ölen …’un babası, ölen …un ise kayınbabası olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacı … lehine oğlunun ölümünden dolayı destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda doğrudur.
Tartışılması gereken husus, davacı …’un gelini olan …’un ölümünden dolayı destekten yoksun kalma tazminatı isteyip isteyemeyeceğidir.
Dosya incelendiğinde; ölen …’nin davacı …’un gelini olduğu, ölenin davacıya fiili ve sürekli olarak destek olduğu veya ileride destek olabileceği adı geçen davacı tarafından kanıtlanamadığı anlaşıldığından davacı … yararına destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi doğru değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının gelini olan …un ölümünden dolayı destekten yoksun kalma tazminatı talebinin tümden reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamış, temyiz olunan kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, davalıların diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/10/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.