Ticari Kredilerden Kaynaklanan Davalarda Tüketicinin Koruması Hakkında Kanun’un Uygulanamayacağı

ÖZET: Davalı bankadan genel kredi sözleşmesi kapsamında ticari kredi kullanıldığı ve kredinin ticari/mesleki bir kredi niteliğinde bulunduğu, bu haliyle taraflar arasındaki sözleşmenin tüketici sözleşmesi niteliğinde olmadığı anlaşılmaktadır. Davada bankacılık işleminden kaynaklanan alacak talep edilmiş olup, bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları, ticari dava sayılacağından, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un uygulanmasını gerektirir bir husus yoktur. Bu itibarla, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekir.

T.C YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 2016/ 9940
Karar: 2016 / 7953
Karar Tarihi: 10.10.2016

Dava: Taraflar arasında görülen davada … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13/03/2015 tarih ve 2014/757-2015/134 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, davalı bankadan kullandığı krediye istinaden dosya masrafı adı altında 4.423,55 TL kesinti yapıldığını ileri sürerek, davalı banka tarafından haksız yere kesilen bu miktarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.

Davalı banka vekili, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, taraflardan birinin tüketici olduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartların tüketici için bağlayıcı olmadığı, bu çerçevede dosya masrafı ve benzeri ad altında davacıdan alınan miktarın haksız yere alındığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

1- Dava, genel nakdi ve gayrı nakdi kredi sözleşmesine dayalı istirdat istemine ilişkindir. 27.11.2013 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak 28.05.2014 günü yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 2. maddesine göre Kanun’un kapsamını “her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaların” oluşturduğu belirtilmiş, anılan Kanun’un, 3/1-k maddesinde tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlanmış ve yine aynı Kanun’un 3/1-l maddesinde de gerçek ve tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan bankacılık sözleşmeleri tüketici işlemi olarak düzenlenmiştir.

Somut uyuşmazlıkta, davalı bankadan genel kredi sözleşmesi kapsamında ticari kredi kullanıldığı ve kredinin ticari/mesleki bir kredi niteliğinde bulunduğu, bu haliyle taraflar arasındaki sözleşmenin tüketici sözleşmesi niteliğinde olmadığı anlaşılmaktadır. Davada bankacılık işleminden kaynaklanan alacak talep edilmiş olup, mülga 6762 sayılı TTK’nın 4 ve 5. maddeleri ve 6102 sayılı TTK’nın 4/1-f maddesi uyarınca, bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları, ticari dava sayılacağından, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un uygulanmasını gerektirir bir husus yoktur.

Bu itibarla, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek davanın Tüketici Mahkemesi sıfatıyla görülüp 6502 sayılı Yasa kapsamında karara bağlanması doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.

2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

(6102 S. K. m. 4) (6762 S. K. m. 4, 5) (6502 S. K. m. 3, 73)