ÖZET: Davalı bankadan genel kredi sözleşmesi kapsamında ticari kredi kullanıldığı ve kredinin ticari/mesleki bir kredi niteliğinde bulunduğu, bu haliyle taraflar arasındaki sözleşmenin tüketici sözleşmesi niteliğinde olmadığı anlaşılmaktadır. Davada bankacılık işleminden kaynaklanan alacak talep edilmiş olup, bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları, ticari dava sayılacağından, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un uygulanmasını gerektirir bir husus yoktur. Bu itibarla, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekir. DEVAMI… “Ticari Kredilerden Kaynaklanan Davalarda Tüketicinin Koruması Hakkında Kanun’un Uygulanamayacağı”
Mesken Niteliğine Sahip Taşınmazın Satın Alınmasının Tüketici İşlemi Niteliğinde Olduğu
Somut olayda; davacı dava konusu meskeni ,davalı … ve ….. ile yaptığı sözleşmeye binaen almış olup, 4/8/2003 tarihli satım sözleşmesi dosya arasında mevcut bulunmaktadır. Tapuda ise, mesken diğer davalı …..tarafından devredilmiştir. Burada davalılardan ….. satıcı yüklenici, davacının ise tüketici olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin de tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekir. Bu noktada dikkate alınması gereken tarih dava tarihi olup, dava tarihi itibari ile uyuşmazlığa konu hususun 6502 sayılı Tüketici Kanununda açıkça yer alması karşısında davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunun kabulü gerekirken davaya Genel Mahkeme sıfatı ile bakılması usul ve yasaya aykırıdır. O halde mahkemece, o yerde müstakil tüketici mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi, müstakil tüketici mahkemesi yoksa Tüketici Mahkemesi sıfatıyla yargılama yapılması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi bozma nedenidir. DEVAMI… “Mesken Niteliğine Sahip Taşınmazın Satın Alınmasının Tüketici İşlemi Niteliğinde Olduğu”
Tüketici Kredisinin Teminatı Olarak Sözleşmede Hesaplara Bloke Koyma Yetkisinin Düzenlenmesinin Haksız Şart Sayılmayacağı
ÖZET: Taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesi ve taahhütname ile davacının davalı bankadan kullandığı kredinin teminatı olarak banka nezdinde bulunan tüm alacakları, mevduat ve bloke hesapları üzerinde hapis, mahsup ve takas etme yetkisini davalı bankaya verdiği açıktır. Banka bu yetkiyi davacının borcunu sözleşme şartlarına uygun olarak ödemediği takdirde kullanacaktır. Davacının bankadan aldığı kredi borcunu sözleşme şartlarına uygun olarak ödemesi gerekir. Ödememesi halinde kredi borcunun teminatı olarak bankaya sözleşmenin ilgili maddeleri gereğince yetki vermesinin haksız şart olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Zira davacı sözleşmenin her sayfasını ayrı ayrı imzalamış olup, serbest iradesi ile sözleşme şartlarına uygun olarak kredi borcu taksitlerinin bankadan aldığı maaşdan ödenmesi için muvafakatname verdiğine göre artık sözleşmenin söz konusu hükmünün müzakere edilerek kararlaştırılmadığı söylenemez. DEVAMI… “Tüketici Kredisinin Teminatı Olarak Sözleşmede Hesaplara Bloke Koyma Yetkisinin Düzenlenmesinin Haksız Şart Sayılmayacağı”
Hesap İşletim Ücretlerinin İadesi Davalarının Bankacılık İşlemi İçermesi Nedeniyle Genel Mahkemede Açılması Gerektiği
ÖZET: Davacının talepleri arasında yer alan hesap işletim ücreti bankacılık işlemi olup tüketici mahkemesinin görevi kapsamında olmadığından bu talep hakkında öncelikle tefrik kararı verilerek genel mahkeme sıfatıyla bakılması gerekirken değinilen bu yön göz ardı edilerek karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. DEVAMI… “Hesap İşletim Ücretlerinin İadesi Davalarının Bankacılık İşlemi İçermesi Nedeniyle Genel Mahkemede Açılması Gerektiği”
Kredi Kartı Kullanmaya Devam Edilmesi Halinde Ahde Vefa İlkesi Uyarınca Sözleşmenin Devam Ettiğinin Kabulü
Kural olarak herkes dilediği şartlarda sözleşme yapmakta serbest olduğu gibi istemediği bir sözleşmeyi sürdürmek zorunda da değildir. 5464 sayılı Yasanın 25/2. maddesine göre tüketici sözleşmeyi feshetmeyip kartı kullanmaya devam ettiğine göre “ahde vefa” ilkesi uyarınca sözleşmeye uymak zorundadır. Bu nedenle davacının ödediği nakit avans çekim komisyonunun iadesine ilişkin isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. DEVAMI… “Kredi Kartı Kullanmaya Devam Edilmesi Halinde Ahde Vefa İlkesi Uyarınca Sözleşmenin Devam Ettiğinin Kabulü”