Kredi Kartı Kullanmaya Devam Edilmesi Halinde Ahde Vefa İlkesi Uyarınca Sözleşmenin Devam Ettiğinin Kabulü

Kural olarak herkes dilediği şartlarda sözleşme yapmakta serbest olduğu gibi istemediği bir sözleşmeyi sürdürmek zorunda da değildir. 5464 sayılı Yasanın 25/2. maddesine göre tüketici sözleşmeyi feshetmeyip kartı kullanmaya devam ettiğine göre “ahde vefa” ilkesi uyarınca sözleşmeye uymak zorundadır. Bu nedenle davacının ödediği nakit avans çekim komisyonunun iadesine ilişkin isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

T.C YARGITAY
19.Hukuk Dairesi
Esas: 2016/ 15819
Karar: 2018 / 953
Karar Tarihi: 26.02.2018

Dava: Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Karar: Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankaya ait olan kredi kartı ile davalı bankadan muhtelif tarihlerde nakit para çektiğini, çekilen para için davalı banka tarafından haksız ve hukuksuz olarak müvekkilinden toplam 3.746,93 TL masraf alındığını belirterek müvekkilinden haksız ve hukuksuz tahsil edilen masrafların iadesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının sözleşme öncesi bilgi formu ve kredi kartı sözleşmesini imzalayarak müvekkili bankadan kredi kullandığını, davacıdan alınan masrafların kullanılan kredilerden dolayı alındığını,, tahsilatların yasalara ve sözleşmeye uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan delillere benimsenen bilirkişi raporuna göre; tüketiciden alınan taksitle avans ücreti ve hızlı para hizmet bedelinin davacıdan zorunlu olarak alındığına dair davalı banka tarafından her hangi bir belge ve delil sunulmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Kredi kartı tüketicilere mal ya da hizmetleri edinme karşılığı nakit para taşımalarına gerek kalmaksızın ödeme yapabilme, nakde ihtiyaç duyulduğunda da ATMler kanalıyla para çekme imkanı vermektedir. Bu haliyle kredi kartı bir yönüyle ödeme aracı, diğer yönüyle de bir kredi aracı niteliğindedir. 5464 sayılı kanunun 24/3. maddesine göre kartla mal veya hizmet satın alınmasında; kart hamilinin yaptığı işlemler nedeniyle, sözleşmede yer almayan faiz, komisyon veya masraf gibi adlar altında hiçbir şekil ve surette ödeme talep edilemez ve kart hamilinin hesabından kesinti yapılamaz. Somut olayda davacı kredi kartı ile taksitli avans çekimi dolayısıyla ödemek zorunda kaldığı nakit çekim komisyonunun iadesini istemiştir. Hemen belirtmek gerekir ki bankalar ticari kuruluşlar olup, amaçları kar elde etmektir. Bankalar tarafından tüketici kredilerinden herhangi bir zorunlu masraf ve gidere ilişkin bulunmayan kesintilerin iade edilmesi gerekmektedir. Ancak kredi kartı kullanmak suretiyle nakit avans çekilmesi halinde uygulanan nakit avans çekim komisyonu, bu nitelikte bir ücret değildir. Tüketici nakte ihtiyaç duyduğunda bankaya gidip tüketici kredisi imzalamadan, emek ve mesai harcamadan, herhangi bir merasime gerek kalmadan kolaylıkla bu krediye ulaşmaktadır. Banka, kart kullanıcısına ATM’lerden 24 saat kredi kullanma olanağı sağlamıştır. Bu hizmet, bankanın ATM cihazlarında her zaman belli tutarda bir nakit para bulundurması ve ne zaman kullanılacağını bilmediği bu meblağın faizinden yararlanmaktan vazgeçmesinin karşılığıdır. Nitekim somut olayda uygulanma imkanı yok ise de 6502 sayılı Kanuna göre çıkarılan 03.10.2014 tarih 29138 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından hazırlanan “Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”te ücret alınması mümkün olan EK-1 numaralı “Ürün ve Hizmet Sınıflandırması” listesinde kredi kartları ile ilgili olarak “Nakit Avans Çekim Ücreti” alınabileceği belirtilmiştir.

Kural olarak herkes dilediği şartlarda sözleşme yapmakta serbest olduğu gibi istemediği bir sözleşmeyi sürdürmek zorunda da değildir. 5464 sayılı Yasanın 25/2. maddesine göre tüketici sözleşmeyi feshetmeyip kartı kullanmaya devam ettiğine göre “ahde vefa” ilkesi uyarınca sözleşmeye uymak zorundadır. Bu nedenle davacının ödediği nakit avans çekim komisyonunun iadesine ilişkin isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 26/02/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.