Mesken Niteliğine Sahip Taşınmazın Satın Alınmasının Tüketici İşlemi Niteliğinde Olduğu

Somut olayda; davacı dava konusu meskeni ,davalı … ve ….. ile yaptığı sözleşmeye binaen almış olup, 4/8/2003 tarihli satım sözleşmesi dosya arasında mevcut bulunmaktadır. Tapuda ise, mesken diğer davalı …..tarafından devredilmiştir. Burada davalılardan ….. satıcı yüklenici, davacının ise tüketici olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin de tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekir. Bu noktada dikkate alınması gereken tarih dava tarihi olup, dava tarihi itibari ile uyuşmazlığa konu hususun 6502 sayılı Tüketici Kanununda açıkça yer alması karşısında davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunun kabulü gerekirken davaya Genel Mahkeme sıfatı ile bakılması usul ve yasaya aykırıdır. O halde mahkemece, o yerde müstakil tüketici mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi, müstakil tüketici mahkemesi yoksa Tüketici Mahkemesi sıfatıyla yargılama yapılması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi bozma nedenidir.

T.C YARGITAY
13.Hukuk Dairesi
Esas: 2016/ 4525
Karar: 2019 / 5053
Karar Tarihi: 17.04.2019

Dava: Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

Karar: Davacı, 06/8/2013 tarihinde dava konusu taşınmazı balkon kısmında teras çatısı ile birlikte davalılardan satın aldığını ancak üst kat komşusunun dava açması sonucu teras çatısının yıkılmasına karar verildiğini, ahşap kaplamanın sökülmesinden kaynaklı zarar kapsamında 10.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.

Mahkemece, davacının meskeni satın alırken ahşap ilavenin projeye aykırı olduğunu bilmesi gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, davalılardan satın aldığı taşınmazın projeye aykırılığı nedeni ile uğradığı zarar kapsamında maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece, işin esasına girilerek genel mahkeme sıfatı ile davanın reddine karar verilmiştir.

Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup, resen gözetilir. Görev konusunda kazanılmış hak olmaz. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3.maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.

6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.

Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.

Somut olayda; davacı dava konusu meskeni ,davalı … ve ….. ile yaptığı sözleşmeye binaen almış olup, 4/8/2003 tarihli satım sözleşmesi dosya arasında mevcut bulunmaktadır. Tapuda ise, mesken diğer davalı …..tarafından devredilmiştir. Burada davalılardan ….. satıcı yüklenici, davacının ise tüketici olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin de tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekir. Bu noktada dikkate alınması gereken tarih dava tarihi olup, dava tarihi itibari ile uyuşmazlığa konu hususun 6502 sayılı Tüketici Kanununda açıkça yer alması karşısında davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunun kabulü gerekirken davaya Genel Mahkeme sıfatı ile bakılması usul ve yasaya aykırıdır. O halde mahkemece, o yerde müstakil tüketici mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi, müstakil tüketici mahkemesi yoksa Tüketici Mahkemesi sıfatıyla yargılama yapılması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi bozma nedenidir.

2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 2) nolu bentte yazılı nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/04/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.