Somut olayda, takip konusu senedin ön yüzünde, “İşbu senet 31.01.2014 tarihli hasılat/ürün kira sözleşmesi dışında kullanılamaz. Üçüncü şahıslara verilemez. Tarafların sözleşmeyi karşılıklı feshetmesi durumunda iade edilecektir. Teminat senedidir. Ödemelerde kullanılmaz.” ibarelerinin bulunduğu görülmektedir. Senet ön yüzünde yer alan bu beyan ve kayıtlara göre, veriliş nedeninin kira sözleşmesi olarak belirtilmiş olması karşısında, senedin, Türk Ticaret Kanunu’nun 776/1-b maddesine göre; “kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadi” unsurunu taşımadığı… anlaşılmakla senedin kambiyo vasfı taşımadığı…
T.C YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2020/ 2032
Karar: 2020 / 9626
Karar Tarihi: 11.11.2020
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
1- Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklının temyiz itirazlarının (REDDİNE),
2- Borçluların temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçluların örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süresi içerisinde icra mahkemesine başvurusunda, sair itirazları yanında, takip dayanağı senedin ön yüzüne yazılan kayıt sebebiyle senedin kambiyo vasfı niteliği taşımadığını, senedin teminat senedi olduğunu ileri sürerek takibin iptalinin talep edildiği, ilk derece mahkemesince, senedin ön yüzünde yazılı ibare ile senedin hangi hukuki işlemin teminatı olduğunun anlaşıldığı ve alacaklının takibe bu hukuki işleme dayanarak giriştiğinin tespit edildiği gerekçesi ile takibin iptaline karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, borçluların başvurusunun İİK’nin 169. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olması nedeni ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken ilk derece mahkemesince takibin iptali yönünde karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nin 355. maddesi uyarınca kaldırılmasına ve takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
6102 Sayılı TTK’nun 776/1. maddesinin (b) bendinde bono veya emre yazılı senedin kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini içermesi gerektiği, 777. maddesinde de bu unsuru içermeyen bir senedin bono sayılmayacağı hükme bağlanmıştır.
HGK’nun 14.03.2001 tarih 2001/12-233 ve 20.06.2001 tarih, 2001/12-496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. İİK’nun 169/a maddesi uyarınca, belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarlarının belirtilmesi gereklidir.
Somut olayda, takip konusu senedin ön yüzünde, “İşbu senet 31.01.2014 tarihli hasılat/ürün kira sözleşmesi dışında kullanılamaz. Üçüncü şahıslara verilemez. Tarfların sözleşmeyi karşılıklı fesh etmesi durumunda iade edilecektir. Teminat senedidir. Ödemelerde kullanılmaz.” ibarelerinin bulunduduğu görülmektedir. Senet ön yüzünde yer alan bu beyan ve kayıtlara göre, veriliş nedeninin kira sözleşmesi olarak belirtilmiş olması karşısında, senedin, Türk Ticaret Kanunu’nun 776/1-b maddesine göre; “kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadi” unsurunu taşımadığı, kaydın, senedin kayıtsız şartsız borç ikrarına havi olması şartını ortadan kaldırdığı anlaşılmakla, senedin kambiyo vasfı taşımadığı, dolayısıyla alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği açıktır.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, senedin ön yüzünde yer alan ibare nedeni ile TTK’nin 776/1-b maddesinde belirtilen kayıtsız şartsız ödeme vaadini içermeyen senede dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibin iptali gerektiğinden, gerekçesi yerinde olmayan ancak sonucu doğru ilk derece mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nin 26.12.2019 tarih ve 2019/738 E. – 2019/2382 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 11/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.