Somut olayda, davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemiştir. Dava koşulları yönünden dosya incelendiğinde, davacının alacağının Kozan İcra Müdürlüğünün takip dosyasındaki alacağa dayalı olduğu, borcun kaynağının 20/02/2015 tarihli 50.000,00 TL miktarındaki çek olduğu, takibin kesinleştiği, alacağın gerçek olduğu sabittir. Ancak takip dosyasında borçlu şirketin adresinde yapılan hacizde; şirket işyerinin kapalı olduğu, etraftaki esnaftan şirket yetkililerinin sorulduğu, daha sonra borçlu şirket yetkilileri ile telefonla görüşüldüğünde borcu ödemek için süre istedikleri, çilingir temin edilemediğinden haciz işlemine son verildiği anlaşılmıştır. Buna göre; adresteki işyerine girilerek herhangi bir mal varlığına ilişkin tespit olmadığından haciz tutanağı İİK’nun 105. maddesi gereğince aciz belgesi niteliğinde değildir. Bu nedenle, borçlunun aciz hali ispatlanmadığından ön koşul yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. DEVAMI… “Borçlunun Aciz Hali İspatlanmazsa Tasarrufun İptali Davasının Reddine Karar Verilir”
Açık Senedin Sözleşmeye Aykırı Doldurulduğunun Yazılı Delille İspatlanması Gerekir
Bölge adliye mahkemesince; tüm dosya kapsamına göre, açığa senet düzenlenmesinin mümkün olduğu, senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının yazılı delille ispat edilmesi gerektiği, davacının dayandığı savcılık dosyası ile icra hukuk mahkemesi dosyasının bu iddiayı ispat edecek nitelikte bulunmadığından ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. DEVAMI… “Açık Senedin Sözleşmeye Aykırı Doldurulduğunun Yazılı Delille İspatlanması Gerekir”
Bir Sözleşmeye Atıf Yapılarak Konulan Teminat Kaydı Bononun Kambiyo Vasfını Kaldırır
Takip konusu senet fotokopisinin arka yüzünde; “27.06.2016 tarihli sözleşmeye istinaden düzenlenmiş teminat senedidir” şeklinde ibarenin yer aldığı görülmektedir. Bu durumda, senedin, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 776/1-b maddesine göre; “kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadi” unsurunu taşımadığı, dolayısıyla alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği açıktır. Diğer taraftan senet lehtarı olan alacaklının, senedi bu suretle iktisap etmesi ve bu şekli ile hamil olması nedeni ile anılan kayıtları bilerek senedi aldığının kabulü gerekir. DEVAMI… “Bir Sözleşmeye Atıf Yapılarak Konulan Teminat Kaydı Bononun Kambiyo Vasfını Kaldırır”
Bononun Üzerine Konulacak Teminat Kaydının Hangi İlişkinin Teminatı Olduğunun Belirtilmesi Hali
Somut olayda, takip konusu senedin ön yüzünde, “İşbu senet 31.01.2014 tarihli hasılat/ürün kira sözleşmesi dışında kullanılamaz. Üçüncü şahıslara verilemez. Tarafların sözleşmeyi karşılıklı feshetmesi durumunda iade edilecektir. Teminat senedidir. Ödemelerde kullanılmaz.” ibarelerinin bulunduğu görülmektedir. Senet ön yüzünde yer alan bu beyan ve kayıtlara göre, veriliş nedeninin kira sözleşmesi olarak belirtilmiş olması karşısında, senedin, Türk Ticaret Kanunu’nun 776/1-b maddesine göre; “kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadi” unsurunu taşımadığı… anlaşılmakla senedin kambiyo vasfı taşımadığı… DEVAMI… “Bononun Üzerine Konulacak Teminat Kaydının Hangi İlişkinin Teminatı Olduğunun Belirtilmesi Hali”
Faktoring İşleminde Yer Alan Kambiyo Borçlusu Teminat İddiasını Herkese Karşı İleri Sürebilir
Factoring işlemi içinde yer alan kambiyo borçlusu, 818 sayılı BK’nın 167/1 (TBK, md. 188/1) maddesi uyarınca temlik eden durumundaki önceki alacaklısına yani satıcı firmaya (müşteriye) karşı ileri sürebileceği defi ve itirazları faktoring şirketine karşı da ileri sürebilir. Burada Yönetmeliğin 22/2 ve yürürlük tarihine göre 6361 sayılı FKFFŞK’nun 9/2 maddesi uyarınca kambiyo senedi sebebe bağlandığından kambiyo senetlerinin soyutluk ve kamu güvenliği ilkesi ortadan kalkacak ve bunun sonucu olarak şahsi defilerin hamile karşı ileri sürülebilmesi için 6762 sayılı TTK’nın 599. (6102 sayılı TTK m. 687) maddesinde öngörülen “hamilin senedi kötüniyetle iktisap etmesi gerektiği” koşulu aranmayacaktır. DEVAMI… “Faktoring İşleminde Yer Alan Kambiyo Borçlusu Teminat İddiasını Herkese Karşı İleri Sürebilir”