Davaya konu bononun davacıların murisi keşideci … tarafından parmak izi basılarak davalıya verildiği anlaşılmaktadır. TTK’nın 776. maddesi g bendine göre bono üzerinde düzenleyenin imzasının bulunması gerektiği belirtilmiş olması dikkate alındığında dava konusu bononun kambiyo vasfında olmadığı, geçersiz olduğu görülmektedir. Davacılardan … aval veren olup sadece dava konusu bonoda şekli noksanlıklardan dolayı borçlu olmadığının tespitini talep edebilecektir. Dava konusu bonoda imza bulunmadığından geçersiz olup bu durumda davacı aval verenin de bono nedeniyle sorumluluğu bulunmamaktadır. Dava konusu bononun keşideci tarafından imzalanmadığı bu nedenle kambiyo vasfında olmadığı dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.T.C YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 2020/ 2901
Karar: 2020 / 5665
Karar Tarihi: 03.12.2020
Taraflar arasında görülen davada Söğüt Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 19.12.2017 tarih ve 2017/9 E- 2017/192 K. sayılı kararın davacı mirasçıları vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’nce verilen 11.02.2019 tarih ve 2018/757 E- 2019/101 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı mirasçıları vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davalı tarafından davacılar aleyhine bonoya dayanarak takip başlatıldığını, davacıların davalıya senetler nedeniyle borçlu olmadığını, davacı …’ın okuma yazma bilmediğini, gözlerinin de görmediğini, senet üzerindeki yazıların davacılara ait olmadığını, davalının 11.01.2016 tarihli belge ile borcu olmadığını ikrar ettiğini, buna rağmen takibe devam edildiğini belirterek davacıların borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı vekili, davalının davacılara 40.000.- TL bedel karşılığında otobüs sattığını, davalının davacılardan 40.000.- TL alacaklı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, inkar edilen senetteki parmak izinin borçlu …’a ait olduğu konusunda davacıların ikrarı olup herhangi bir itiraz söz konusu olmadığı, açığa senet düzenlenmesi mümkün olup, senedin tedavüle çıkarılırken anlaşmaya aykırı doldurulduğunu iddia eden davacıların bu yöndeki iddiasını yazılı delille ispatlaması gerektiği, davacılar tarafından bu hususta yazılı delil sunulamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili istinaf talebinde bulunmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, davacılar araç satışı nedeni ile 40.000,00 TL borcu da ödediklerini iddia etmekte iseler de, bu iddialarını yazılı belge ile ispat edememişlerdir, bu nedenle mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kambiyo senedine dayalı menfi tespit davası olup, dava konusu senette davacıların murisi … keşideci, diğer davacı … aval veren, davalı ise lehtar durumundadır. TTK’nın 776. maddesinde bononun taşıması gereken zorunlu unsurlar belirtilmiş, bu madde kapsamında belirtilen unsurları taşımayan bononun geçerli olmayacağı ise TTK’nın 777. maddesinde hükme bağlanmıştır. Davaya konu bononun davacıların murisi keşideci … tarafından parmak izi basılarak davalıya verildiği anlaşılmaktadır. TTK’nın 776. maddesi g bendine göre bono üzerinde düzenleyenin imzasının bulunması gerektiği belirtilmiş olması dikkate alındığında dava konusu bononun kambiyo vasfında olmadığı, geçersiz olduğu görülmektedir. Davacılardan … aval veren olup sadece dava konusu bonoda şekli noksanlıklardan dolayı borçlu olmadığının tespitini talep edebilecektir. Dava konusu bonoda imza bulunmadığından geçersiz olup bu durumda davacı aval verenin de bono nedeniyle sorumluluğu bulunmamaktadır. Dava konusu bononun keşideci tarafından imzalanmadığı bu nedenle kambiyo vasfında olmadığı dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’nin 2018/757 E. ve 2019/101 K. sayılı ve 11.02.2019 tarihli kararının BOZULMASINA, dosyanın Söğüt Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacılara iadesine, 03.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.