Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının hizmet süresi 19.07.2006-02.07.2013 tarihleri arası 2267 gün (6yıl 2ay 17gün) olarak belirlenmiş ve hak ettiği yıllık izin süresi toplu iş sözleşmesinin 56/1. ve 26/2. maddeleri esas alınarak toplam 103 gün olarak tespit edilmiştir. Davacının tüm çalışma dönemi yönünden toplu iş sözleşmesi hükümleri esas alınarak yıllık izin ücreti hesaplanarak hüküm altına alınmıştır. Ne var ki, dosya kapsamı uyarınca davacı 19.01.2011 yılında sendika üyesi olmuştur. DEVAMI… “Yıllık İzin Ücretinin Hesabında Davacının Sendika Üyesi Olmadığı Dönem Yönünden İş Kanunu Esas Alınarak Hesaplama Yapılması”
Toplu İş Sözleşmesini İmzalayan Sendikadan Başka Sendikanın Sözleşmeyi Değiştiremeyeceği
ÖZET: Bu durumda işveren sendikasının tarafı olduğu toplu iş sözleşmesini, sözleşmenin tarafı olmayan davalı işveren ile işçi sendikasının, işçi aleyhine değiştiremeyeceğini kabul etmek gerekir. Başka bir anlatımla toplu iş sözleşmesinde değişiklik ancak toplu iş sözleşmesinin taraflarınca gerçekleştirilebilir. Nitekim Hukuk Genel Kurulunun 25.01.2017 tarihli ve 2015/9-464 E.-2017/136 K. sayılı kararında da sözü edilen Protokolün geçerli olmadığı sonucuna varılmıştır. Hâl böyle olunca, davalı işveren ile işçi sendikası arasında imzalanan …… tarihli Protokolün geçerli bir protokol olduğundan söz edilemeyeceğinden bilirkişi raporunun “2009 Yılında İmzalanan Ek Protokolün Geçerli Sayılmaması Halinde” başlığı altında yapılan hesaplamanın bir değerlendirmeye tâbi tutularak dava konusu alacaklarla ilgili karar verilmesi gerekir. O hâlde, Mahkemece, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. DEVAMI… “Toplu İş Sözleşmesini İmzalayan Sendikadan Başka Sendikanın Sözleşmeyi Değiştiremeyeceği”