Satım Sözleşmesinin Konusunun Hukuka Aykırı Olması

 

ÖZET: Kaçak otomobilin ilk alıcısı F…Oto Kollektif Şirketi ile davacı arasında yapılan satım sözleşmesi konusu itibariyle hukuka aykırıdır. F……Oto Şirketi’nin kaçakçılık olayına katıldığına ya da bu durumu davacıya yapılan satış sırasında bildiğine dair dosyada hiçbir delil bulunmamaktadır. Şirket ve yetkilileri Ağır Ceza Mahkemesinde görülmüş davaya sanık olarak dahil değildir. Bu nedenle sözleşme geçersiz olduğundan ve araç müsadere edildiğinden iyiniyetli davacı alıcının, satıcı F…Oto Şirketi’nden satış bedelini, başka deyişle kaçak araç için ödediği 1.000.000 lira ile verdiği Mercedes arabasının satım akdinin kurulduğu tarihteki değerini geri isteyebilir. Başkaca tazminat hakkı yoktur. Bu yön gözetilmeden F…Oto Şirketi’nin dava tarihindeki Mercedes araba değeriyle sorumlu tutulması yasaya aykırıdır.

T.C. YARGITAY

13.Hukuk Dairesi
Esas: 1988/6846
Karar: 1988/6479
Karar Tarihi: 27.12.1988
TAZMİNAT DAVASI – SATIM SÖZLEŞMESİNİN KONUSU İTİBARİYLE HUKUKA AYKIRI OLMASI – KAÇAK ARAÇ İÇİN ÖDENEN PARANIN SATIM AKDİNİN KURULDUĞU TARİHTEKİ DEĞERİNİN GERİ İSTENEBİLMESİ

(818 S. K. m. 19, 55)

Dava: Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Karar: Davacı, davalılardan Muammer, Devlet Malzeme Ofisi’ne ait araçlarının halka satışı için kurulmuş 17 nolu satış komisyonu başkanı, diğer davalı Mehmet’in ise komisyonda üye olduğunu, bu şahısların diğer davalı Celil ve onun yanında işçi olarak çalışan Hakkı ile anlaşarak, yurda kaçak sokulan mercedes marka otoyu, başka bir mal satışına ait 14.12.1981 tarih ve 5735 sayılı fatura ile satılmış gibi göstererek Hakkı üzerine fatura ettiklerini, Hakkı’nın da bu aracı Antalya Trafiğine götürerek 07 FK 001 sayılı plakaya bağladığını, bu aracı Hakkı ile onun işvereni durumunda olan Celil’in O… Motorlu Araçlar Ticaret Kollektif Şirketi ortaklarından Halil ile Hüseyin’e sattıkları, kendisinin de anılan şirketin galerisinde bu aracı beğenip, kendisine ait aracı onlara verip 1.000.000 TL. daha ödeyerek bu aracı aldığını ve trafiğe tesçil edildiğini, ancak, sonradan adı geçen davalılar hakkında toplu kaçakçılıktan dava açılıp mahkum olduklarını, bu arada sözkonusu otonun da müsadere edilip elinden alındığını ileri sürerek uğradığı zarar karşılığı 20.000.000 TL.nın davalılardan dayanışmalı olarak alınmasını istemiştir.

Davalılar O…..Motorlu Araçlar Ticaret Kollektif Şirketi, Halil ve Hüseyin, davacının sadece satılan şeyin semenini yasal faiziyle birlikte tahsilini isteyebileceğini, 20.000.000 TL.nın ise bu vasıtanın yeni modelinin rayiç bedeli olduğunu, bu nedenle rayiç değer istemini kabul etmediklerini, kendilerinin kollektif şirket olarak komisyonculuk işlevini yerine getirdiklerini, komisyonculuk karşılığı 29.1.1982 tarihinde davacı ile davalı Hakkı arasında yapıldığını, davacının sadece 3.000.000 TL. satış bedeli ile yasal faizi isteyebileceğini elde ettiği semerelerin de düşülmesi gerektiğini savunmuşlardır.

Davalı Devlet Malzeme Ofisi, bu davada kendilerinin hısım olarak gösterilemiyeceğini, zira kesinleşen ceza davasında sahtecilik yaptıkları belirlenen kişilere husumetin yöneltilmesi gerektiğini, kaçak aracın satışı ile Ofis arasında illiyet bağı olmadığını, olayın adi bir suç olduğunu, araç satışına ait dosyalarda sahte işlemlerle ilgili bir işaret bulunmadığını, personel alımında da Ofis’e yüklenecek bir kusur olmadığını, davacının bir zararı varsa bu aracı almış olduğu kişilerden talep edebileceğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Diğer davalılar cevap vermemişlerdir.

Mahkemece, toplanan tüm deliller ve Ağır Ceza dosyasındaki belge ve kayıtlar ile kesinleşen ceza davasının kararına göre, davalıların müşterek halde yurda kaçak olarak sokulan 1978 model Mercedes’i gerekli tüm mizansenleri ayarlayarak, davalı O…..Kollektif Şirketi’nin galerisinde davacıya sattıkları ve toplu kaçakçılık suçundan ceza aldıkları, Devlet Malzeme Ofisi de istihdam eden sıfatıyla maiyetinde çalışan memurlarının yaptıkları bu işten sorumlu olduğu gerekçesiyle, bilirkişi raporu ile belirlenen davacı zararı 19.000.000 TL.nın davalılar Devlet Malzeme Ofisi, O….Motorlu Araçlar Ticaret kollektif Şirketi, Halil ve Hüseyin’den dayanışmalı olarak alınmasına, fazla istemin reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın müracaata bırakılmasına (sonradan açılmamış sayılmasına) karar verilmiş hüküm yukarıda anılan davalılar tarafından temyiz edilmiştir.

1 – İddia ve savunmaya, toplanan delillere göre temyiz eden davalıların aşağıda yazılı bentlerin dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2 – Mahkemece, davalıların müşterek halde yurda kaçak olarak sokulan 1978 model Mercedes Otomobil’i gerekli tüm mizansenleri ayarlamak suretiyle F…Oto Kollektif şirketi galerisinde davacıya sattıkları kabul edilerek, belirlenen davacı zararının haklarında dava atiye bırakılan davalılar Celil, Hakkı, Muammer ve Mehmet dışında kalan davalılar F…Oto Kollektif Şirketi, bu şirketin ortakları Halil, hüseyin ve istihdam eden sıfatıyla sorumlu görülen Devlet Malzeme Ofisi’nden tahsiline karar verilmiştir.

İddia ve savunmadan, ilgili Ağır Ceza Dosyası içeriğinden ve özellikle F..Oto Kollektif Şirket ortakları Halil ve Hüseyin’in ceza tahkikatı sırasında tanık sıfatıyla alınmış ifadelerinden, kaçak aracın sahte fatura ile D.M.O tarafından Hakkı’ya satılmış gibi gösterilerek yurda girişinin yapılmasından sonra Hakkı ve Celil tarafından F….Oto Kollektif Şirketi’ne satıldığı ve bu şirketinde aracı davacı Necati’ye sattığı sonucu çıkmaktadır. Her ne kadar 20.1.1982 günül satış sözleşmesinde davacının aracı davalılardan Hakkı’dan satın aldığı yazılı ve F…Oto Kollektif Şirketi’nin satıcı değil, komisyoncu olarak hareket ettiğine dair 29.1.1982 günlü fatura ibraz edilmiş ise de, gerçekte kaçak otomobilin satımı ilişkisinin davacı ile davalılardan F….Oto Kollektif Şirketi arasında kurulduğunun kabulü gerekir. Esasen davacının dava dilekçesindeki iddiasında bu yoldadır.

Devlet Malzeme Ofisi’nin olayda, sahte faturayı imzalamış olan satış komisyonu başkanı Muammer ve komisyon üyesi Mehmet’in haksız eylemleri nedeniyle BK.nun 55. maddesine göre sorumluluğu söz konusudur. DMO. hizmetlerinin haksız eylemlerinin de katılması ile adına sahte fatura düzenlenen Hakkı tarafından Mercedes oto ilk defa F…Oto Kollektif Şirketi’ne satılmıştır. Davacı kaçak otomobili F…Oto Kollektif Şirketi’nden satın almıştır. Davacı ilk alıcı değildir. Bu nedenle haksız eylem davacıya değil, ilk alıcı F….Oto Kollektif Şirketi’ne karşı yapılmıştır. Haksız eylemde tazminat talep hakkı, kural olarak yalnızca doğrudan doğruya haksız eyleme maruz kalan kişiye attir. Dolayısıyla bir zarara uğrayan diğer kişiler tazminat isteyemezler. Davacı kaçak otomobili F…Şirketi’nden talep hakkı vardır. Davacı ilk alıcı durumunda olmadığından, olaya F….Oto Şirketi ile olan satış akdi sonucu girmiş olduğundan DMO.’nin BK.nun 55. maddesi gereğince hizmetlerinin haksız eylemi dolayısıyla davacının zararından sorumlu bulunduğu kabul edilemez. DMO. görevlilerinin haksız eylemi doğrudan davacıya yönelik değildir. Bunların haksız eylemi ile davacının 2. alıcı sıfatıyla görmüş olduğu zarar arasında doğrudan bir illiyet bağı bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, Mahkemece Devlet Malzeme Ofisi’ne karşı açılmış davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yasaya aykırıdır. Kararın bu yönden DMO. yararına bozulması gerekir.

3 – Kaçak otomobilin ilk alıcısı F…Oto Kollektif Şirketi ile davacı arasında yapılan satım sözleşmesi konusu itibariyle hukuka aykırı olduğu için, Borçlar kanunun 19 ve 20. maddeleri gereğince geçersizdir.

F……Oto Şirketi’nin kaçakçılık olayına katıldığına ya da bu durumu davacıya yapılan satış sırasında bildiğine dair dosyada hiçbir delil bulunmamaktadır. Şirket ve yetkilileri Ağır Ceza Mahkemesinde görülmüş davaya sanık olarak dahil değildir. Bu nedenle sözleşme geçersiz olduğundan ve araç müsadere edildiğinden iyiniyetli davacı alıcının, satıcı F…Oto Şirketi’nden satış bedelini, başka deyişle kaçak araç için ödediği 1.000.000 lira ile verdiği Mercedes arabasının satım akdinin kurulduğu tarihteki değerini geri isteyebilir. Başkaca tazminat hakkı yoktur. Bu yön gözetilmeden F…Oto Şirketi’nin dava tarihindeki Mercedes araba değeriyle sorumlu tutulması yasaya aykırıdır ve bozma nedenidir.

4 – Geçersiz satım sözleşmesi davacı ile davalı F….Oto Kollektif Şirketi arasında kurulmuştur ve satış bedeli şirkete ödenmiştir. Bu şirketin temsilcisi olarak hareket etmiş olan davalı ortakların bir haksız eylemi iddia edilmemiş ve kanıtlanmamıştır. Türk Ticaret kanunun 179. maddesi gereğince, şirket borçlarından dolayı doğrudan doğruya şirket sorumludur ve şirket alacaklıları şirketi dava edebilirler. Bu maddeye göre ancak şirkete karşı yapılan icra takibi semeresiz kalmış ya da şirket herhangi bir sebeple sona ermiş ise, yalnız ortak veya şirkete birlikte ortak aleyhine dava açılabilir. Olayda bu koşulların varlığı öne sürülüp ispatlanmadığına göre F….Oto Şirketini’nin borcu dolayısıyla ortaklarının dava edilmesine ve ortaklara başvurulmasına hukuken olanak yoktur. Bu yönden şirket ortakları iki davalı Halil ve Hüseyin haklarındaki davanın tamamen reddine karar verilmesi gerekirken tam tazminatla sorumlu kılınmaları yasaya uygun değildir.

5 – Davalı DM.Ofisi vekili bilirkişi raporunda itiraz dilekçesinde 17.3.1988 gün ve 19757 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Gümrüğe Terk edilen, Terkedilmiş sayılan, Müsadere Edilen Eşyanın Tasfiyesine ilişkin Tüzüğe Geçici Bir madde Eklenmesine İlişkin Tüzük” ile eklenen geçici 2. madde gereğince aracın davacıya iade edilip edilmediği, davacı tarafından iade hususunda bir işlemde bulunulup bulunulmadığının araştırılmasını istemiş ve anılan tüzük geçici maddesine göre, davacı, dava konusu aracın CIF değerinin % 5’i ile araca malik olabileceğinden davacı zararının bu duruma göre belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Mahkemece bu yönden bir araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı şekilde dava tarihindeki araç değerine belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Mahkemece, bu yönden bir araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı şekilde dava tarihindeki araç değerine göre tazminata hüküm olunması yasaya aykırıdır ve kararın kabul şekli itibariyle davalılar yararına bozulmasını gerektirir.

6 – Zarar miktarını belirlerken, tazminat davasının açıldığı tarihteki değil, aracın mal varlığından çıktığı gündeki piyasa değerinin esas alınması gerekir. Müsadere kararı 8.11.1985 tarihinde onanmak suretiyle kesinleşmiştir. Davacının zararı davanın açıldığı 8.12.1986 tarihine göre değil davacının malvarlığının eksildiği ve zararın gerçekleştiği 8.11.1985 gününe göre aracın sürüm değeri bilirkişiye tespit ettirilmek suretiyle belirlenmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden dava tarihine göre düzenlenen bilirkişi raporundaki değer esas alınarak hüküm kurulması ve tazminat ödenmesine karar verilmesi yasaya uygun görülmemiştir. Bu yönden de karar kabul şekline göre davalılar yararına bozulmalıdır.

Sonuç: Yukarıda yazılı 1. bent gereğince davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine, kararın 2. 5. ve 5. bentlerde yazılı nedenlerle davalı Devlet malzeme Ofisi, 3.5. ve 6. bentller uyarınca davalı F…Oto Kollektif Şirket ve 4,5. ve 6. bentlerde gösterilen nedenlerle davalılar Halil ve Hüseyin yararlarına BOZULMASINA, 11.000 lira duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalılardan O….. motorlu araçlar ticaret kollektif şirketi’ne ödenmesine,istek olursa peşin harcın iadesine, 27.12.1988 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı

Write a Comment