Antalya Konkordato Avukatı

1984 yılından beri faaliyetlerine devam eden hukuk büromuz, bünyesinde bulunan 2 adet konkordato komiseri avukatla birlikte konkordato avukatlığı hizmetini en iyi şekilde vermektedir. Antalya konkordato avukatı ihtiyacının son dönemde oldukça yoğun bir şekilde gözlemlendiği bir ilimizdir. Bu ihtiyaca yönelik uzun yıllar bilirkişilik, kayyumluk, konkordato komiserliği gibi görevlerde bulunmuş olan büromuz avukatları hizmet vermektedir.

Antalya Konkordato Avukatı

Ticari faaliyetlerine devam ederken, gerek piyasanın genel durumundan ötürü, gerekse de münferit durumlardan ötürü şirketlerin ekonomik durumu sarsılabilmektedir. Konkordato, bu gibi durumlarda şirketlerin kendilerini toparlayabilmeleri adına bir imkan olarak kanun koyucu tarafından ortaya konulmuş bir hukuki müessesedir. Konkordato yöntemini, gerek bireysel olarak gerekse de şirket olarak ödeme dengesi bozulanlar kullanmaktadır. Antalya Konkordato Avukatı olarak konkordato kararının alınabilmesi için ilk aşamadan son aşamaya dek profesyonel bir hizmet vermekteyiz.

Konkordatonun Amacı Nedir?

Konkordato, zor durumda olan ve borçlarını ödeyemeyen tarafın muhtemel bir iflastan kurtulmasını sağlamaktadır. Mahkeme kararıyla birlikte borçlarını ödeyemeyecek durumda olan taraf borçlarını öteleyebilmekte, adeta rahat bir nefes alabilmektedir.

Konkordato Talebi Hangi Mahkemeye Yapılır?

Gerek iflas erteleme, gerek konkordato taleplerinin yetkili ve görevli mahkemelere sunulması gerekmektedir. Konkordato kararı vermeye yetkili mahkeme borçlunun durumuna göre değişebilmektedir. Borçlu iflasa tabiyse kanunun 154. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında yazılı yerdeki mahkemeden konkordato talep edilebilmektedir. Borçlu iflasa tabi değil ise, borçlunun yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesi yetkilidir. Görevli mahkeme ise Asliye Ticaret Mahkemeleri’dir. Antalya Konkordato Avukatı olarak, merkezdeki talepler bakımından Antalya Asliye Ticaret Mahkemeleri’nden konkordato kararları almaktayız. Bunun yanı sıra başta Alanya olmak üzere, çevre ilçe ve illere de konkordato avukatlığı hizmeti vermekteyiz.

Konkordato Talebinin Kabul Edilmesi İçin Gerekenler

Konkordato talebinin kabulü, öncelikle profesyonelce hazırlanmış bir ön projenin mahkemeye sunulmasına bağlıdır. Ön projeyle birlikte, borçlu taraf aslında hangi plan dahilinde borçlarını ödeyeceğini açıklamaktadır. Söz konusu bu projede kaynakların nasıl kullanılacağı, hangi stratejiyle kar elde edileceği, şirketin adeta nasıl ayağa kalkacağı anlatılmaktadır. Bu projenin hazırlanmasında Antalya Konkordato Avukatı olarak uzman ekibimizle birlikte profesyonel bir çalışma gerçekleştiriyoruz.

Antalya Konkordato Avukatı
Antalya Konkordato Avukatı

Ön projenin yanı sıra, borçlunun mali durumunu gösterir belgelerin de titizlikle hazırlanması gerekmektedir. Bilanço, gelir-gider tablosu, alacak ve borçların belirtildiği belgeler önem arz etmektedir. Bunun yanı sıra borçlunun malvarlıklarını gösterecek her türlü belge ön projeyle birlikte sunulmalıdır. Alacak listesiyle birlikte tüm alacaklıların gerçek alacaklıları sunulmalıdır. Aynı zamanda bağımsız kuruluşlarca hazırlanan finansal analiz raporlarını da sunuyoruz. Tüm bu süreçleri gerek mali gerekse de hukuki yönden inceleyerek konkordato kararı alıyoruz.

Konkordato kararının alınması için gerekli çalışmalardan bir diğeri ise, proje ile malvarlığını karşılaştırma tablosudur. Bu tabloyla şirket iflas ederse alacaklıların tahsil edebileceği tutarlar belirtilmektedir. Bunun karşılığında konkordato kararı verilirse alacaklıların tahsil edebileceği tutarlar da yazılmaktadır. Konkordato kararının hem borçlu için hem de alacaklılar için daha karlı olduğuna mahkemeyi ikna etmek temel amaçtır.

Antalya Konkordato Avukatı Vasıtasıyla Ne Kadar Sürede Karar Alınabiliyor?

Konkordato talebinin iletilmesinden tasdikine kadar geçen sürede borçlu kanunen korunmaktadır. Bu süreçte mahkeme borçlunun mal varlığını koruyacak ve konkordato komiserleri borçluyu denetleyecektir. Mahkeme, yukarıda sayılan belgelerde eksiklik bulunmaması halinde geçici mühlet kararını verecektir. Geçici mühlet kararı verildiğinde, borçlu aleyhine haciz yoluyla icra takibi yapılamaz, başlatılan haciz takipleri duracaktır. Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılması mümkündür. Buna karşı, rehinli mallarının satışı yapılamayacaktır. Borçlu aleyhine ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararı verilemeyecektir. Mahkeme, geçici mühlet kararını 3 ay için verecek, gerekli görülürse 2 ay daha uzatacaktır. Ardından gelecek bir sonraki aşama kesin mühlet aşamasıdır. Son aşama ise konkordatonun tasdikidir.

Tüm bu detaylarla ilgili gerekirse ilgili makalemizi okuyabilir veya doğrudan randevu alabilirsiniz.

İlk Bülten, İlk Yazı

Değerli dostlarımız, uzun zamandır aklımızda olan aylık bülten çıkartma fikrimizi 2021 yılı itibariyle gerçekleştirmenin mutluluğu içerisindeyiz.

Hukuk bültenimizin amaçlarından ilki, o ay meydana gelen ve hem büromuzu hem de bütün halinde hukuk dünyasını ilgilendiren haberlerden müvekkillerimizi ve dostlarımızı haberdar edebilmektir. DEVAMI… “İlk Bülten, İlk Yazı”

Cinsiyet Değiştirme Davası

Antalya cinsiyet değişikliği davalarının en sık görüldüğü illerden bir tanesidir. Cinsiyet değiştirme,ülkemizde bizzat Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiş bir haktır. Elbette bu hakkın kullanılabilmesi için bir takım şartların yerine getirilmesi gerekmektedir.

Bu şartlardan en önemlisi cinsiyet değiştirmek isteyen kişinin mahkemeden izin almasına yönelik şarttır. Diğer bir deyişle, kadından erkeğe ya da erkekten kadına dönüşmek isteyen kişinin Türkiye’de bu isteğini gerçekleştirebilmesi için mahkemeden izin alması şarttır.

Avrupa’nın bir çok ülkesinde sadece isteğe bağlı olarak gerçekleştirilebilen bu fizyolojik değişim, Türkiye’de mahkeme kararına ve oldukça yorucu bir prosedüre tabi kılınmıştır.

Cinsiyet değişikliğini konu alan kanun maddesi, Türk Medeni Kanunu’nun 40. maddesidir. İlgili madde şu şekildedir:

“TMK 40. Cinsiyet değişikliğinde
Cinsiyetini değiştirmek isteyen kimse, şahsen başvuruda bulunarak mahkemece cinsiyet değişikliğine izin verilmesini isteyebilir. Ancak, iznin verilebilmesi için, istem sahibinin onsekiz yaşını doldurmuş bulunması ve evli olmaması; ayrıca transseksüel yapıda olup, cinsiyet değişikliğinin ruh sağlığı açısından zorunluluğunu ve üreme yeteneğinden sürekli biçimde yoksun bulunduğunu bir eğitim ve araştırma hastanesinden alınacak resmi sağlık kurulu raporuyla belgelemesi şarttır.

Verilen izne bağlı olarak amaç ve tıbbi yöntemlere uygun bir cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin resmi sağlık kurulu raporuyla doğrulanması halinde, mahkemece nüfus sicilinde gerekli düzeltmenin yapılmasına karar verilir.”

Görüldüğü üzere cinsiyet değiştirebilmenin şartları, kanun maddesinde açıkça belirtilmiştir. Bunlar:

1- Mahkemeden izin almak
2- 18 yaşını doldurmuş olmak
3- Evli olmamak
4- Transseksüel yapıda olmak
5- Cinsiyet değişikliğinin ruh sağlığı açısından zorunlu olması
6- Üreme yeteneğinden sürekli bir biçimde yoksun olunması
7- Tüm şartların gerçekleştiğinin resmi sağlık kurulu raporuyla belgelenmesi.

Kanunda belirtilen şartlardan; “üreme yeteneğinden sürekli bir biçimde yoksun olunması” haline ilişkin şart, Anayasa Mahkemesi tarafından Anayasa’ya ve kişilik haklarına aykırı bulunduğu için iptal edilmiştir. Buna göre 2018 yılından itibaren üreme yeteneğinden sürekli olarak yoksun kalma, mahkemece bir şart olarak aranmayacaktır.

Nitekim söz konusu şart, cinsiyet değişikliğinin sadece kişinin üreme yeteneği olmadığı hallerde bir zorunluluk arz ettiğine ilişkin çelişkili ve hatalı bir düşüncenin ürünüdür. Oysa cinsiyet değiştirme ihtiyacı, fizyolojik nedenlerden daha çok, kişinin psikolojik olarak kendini bedenine ait hissetmemesinden kaynaklanmaktadır.

Ayrıca, zaten mahkemeden alınacak iznin ardından kişi cinsiyet değiştirme ameliyatı olabilecek, bunun ardından üreme yeteneğinden yoksun kalacaktır. Daha başlangıçta mahkemeden izin almadan üreme yeteneğinden yoksun kalınmasının aranması, kanunun ve cinsiyet değişikliğne ilişkin düzenlemenin ruhuna aykırı olup, kendi içerisinde çelişki içermektedir. Bu nedenlerle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen bu şart, artık mahkemelerce aranmayacaktır.

Netice itibariyle, yukarıda sayılı şartları taşıyan kişi mahkeme cinsiyet değiştirme ameliyatına izin almak için başvurabilecek, mahkeme bu kişiyi tam teşekküllü bir eğitim ve araştırma hastanesine sevk edecek, sevk neticesinde uzun süren tıbbi değerlendirmeler neticesinde kişinin cinsiyet değişikliğine uygun olduğuna ilişkin hastane raporu verilmesiyle, mahkeme kişiye cinsiyet değiştirme ameliyatı için izin verecektir.

Hastane tarafından verilecek sağlık raporunda, cinsiyet değişikliğinin kişi için  ruhen ve bedenen zorunlu olduğu, yani kişinin transseksüel yapıda olduğu belirtilecektir. Söz konusu raporu, eğitim ve araştırma hastanelerinde “Cinsel Kimlik Konseyi” adı verilen bir heyet vermektedir. Söz konusu heyetin içerisinde psikiyatr, plastik cerrah, kadın doğumcu, ürolog, genetikçi, endokrinolog ve ayrıca bir de hukukçu yer alır.

 Ülkemizde söz konusu sağlık raporlarını vermeye en yetkin hastaneler; İzmir Dokuz Eylül, İstanbul Cerrahpaşa, Ankara Hacettepe ve İstanbul Çapa Hastaneleri’dir. Söz konusu bu hastanelerde cinsiyet değiştirme ameliyatları uzun yıllardır yapılmakta ve  bu hastanelerde cinsel kimlik konseyi bulunmaktadır.

Mahkemenin hastaneyi yaptığı sevk işleminin ardından, kişiyi ilk olarak bir psikiyatr görecektir. Ardından diğer birimlere yönlendirme yapılmakta ve kişinin durumuna göre, kadından erkeğe ya da erkekten kadına dönüşmesi hallerinde farklı hormon tedavileri uygulanmaktadır.  Hastanede tüm aşamaların tamamlanmasının ardından hastanenin cinsiyet değişikliğine olumlu rapor vermesiyle söz konusu rapor mahkemeye gönderilir ve mahkeme gelen rapora uygun şekilde cinsiyet değiştirme ameliyatına izin verdiğine ilişkin kararını açıklar.

İzin kararıyla beraber kişi, cinsiyet değişikliği ameliyatını olur ve ameliyatın gerçekleştiğine, kişinin cinsiyetinin değiştiğine ilişkin rapor, astane tarafından mahkemeye gönderilir. Bunun ardından mahkeme kişinin nüfus kayıtlarında cinsiyetinin düzeltilmesi ve nüfus cüzdanının değiştirilmesi için ikinci kararını verecektir. Burada kişinin nüfus bilgilerinde bir değişiklik olması sebebiyle cinsiyet değişikliği davası Nüfus Müdürlüğü’ne karşı açılmalıdır.

Altınkan Avukatlık Bürosu, söz konusu cinsiyet değiştirme davalarına ilişkin olarak her türlü hukuki yardımı sağlamakta ve bu davalarda avukatlık hizmeti vermektedir. Detaylı bilgi için randevu almanız yeterlidir.

Haksız Rekabet Davası

 

ÖZET: Davacının, davalı T. ile ortak olduğu ltd. şirket 12.2.1997 tarihinde, davalı anonim şirket ise 20.8.1997 tarihinde kurulmuş ve 9.9.1997 tarihinde ticaret siciline tescil edilmiştir. Bu tarihte davacı ile davalı T. evlidir ve davacı gerek limited şirket ortağı olarak gerekse T. ile evliliği dolayısıyla davalı anonim şirketin kurulmuş olduğundan haberlidir ve eşi T.’ın davalı şirkette yönetici olduğunu bilmektedir. Bu konuda önceden herhangi bir itirazda bulunduğunu belgelemeyen ve 10.12.1997 tarihinde boşanmasını müteakip 20.2.1998 tarihinde, anonim şirketin kurulmasından aylar sonra iş bu davanın açılmış olması iyiniyet kurallarına aykırı olup, davanın davalı anonim şirket yönünden tümden reddi gerekir.

DEVAMI… “Haksız Rekabet Davası”