Kira Süresi 1 Yıldan Fazla Düzenlenmişse Uzama Dönemi Bu Süreye Tabidir

Taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesi hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesi geçerli olup tarafları bağlar. Kira sözleşmesinde 10 yıl olarak kararlaştırılan sözleşme süresi 31.03.2014 tarihinde dolmuş olup, bu tarihten itibaren 10 yıllık uzama süresi işlemeye başlayacağından, 31.03.2024 tarihinden önce bildirim yoluyla taşınmazın tahliyesinin istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamış ve davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin onama kararı kaldırılarak, sonuç itibariyle doğru olan yerel mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle gerekçesi düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Yargıtay

3.Hukuk Dairesi
Esas: 2018/1108
Karar: 2018/6817
Karar Tarihi: 20.06.2018

(6098 S. K. m. 347) (6101 S. K. Geç. m. 2)

Davacı … vd. ile davalı … Alışveriş Hizmetleri Ve Gıda San. Tic. A.Ş. aralarındaki kiralananın tahliyesi davasına dair … 8.Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 24/12/2015 günlü ve 2015/828 E.-2015/1059 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 20/09/2017 günlü ve 2017/4387 E.-2017/12331 K. sayılı ilama karşı davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.

Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

kira süresi
kira süresi

Davacılar, davalı şirketin dava konusu taşınmazı 01.04.2004 başlangıç tarihli 10 yıl süreli yazılı kira sözleşmesi ile kiraladığını, 10 yıllık sürenin dolduğunu, … 2. Noterliği’nin 29.04.2014 tarih ve 06236 yevmiye nolu fesih ihbarnamesi ile sözleşmenin fesih edildiğini, ancak davalının kiralananı tahliye ve teslim etmediğini, … 9.Noterliğinin 30.04.2015 tarih, 05265 yevmiye nolu ihtarnamesi ile yasal yollara başvurulacağının davalıya ihtar edildiğini belirterek Türk Borçlar Kanunu’nun 347. maddesi gereğince taşınmazın tahliyesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı; dava konusu taşınmazda 01.04.2004 başlangıç tarihli, on yıl süreli kira sözleşmesi ile kiracı olarak bulunduğunu, davacının tahliye davası dayanak olarak gösterdiği Türk Borçlar Kanunu 347. maddesi gereğince kira sözleşmesinin süre bakımından feshine ilişkin hukuki şartların oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece; “…kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin 01.04.2004 tarihi olduğu, Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihi itibariyle 10 yılın dolmadığı, bu durumda geçici ikinci maddeye göre yürürlük tarihinin 5 yıl ertelendiği ve 01.07.2017 ‘den sonra dava konusu sözleşme ile ilgili Türk Borçlar Kanunu’nun 347. maddesinin yürürlüğe girmesi sebebiyle davanın reddine karar vermek gerektiği..” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 20.09.2017 tarih 2017/4387 E-2017/12331 K sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiş, bunun üzerine davacı ve davalı tarafça karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.

1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın Dairemizin 20.09.2017 tarih 2017/4387 E-2017/12331 K sayılı ilamına karşı sair düzeltme istemleri yerinde değildir.

2-) Davalının karar düzeltme istemi üzerine yapılan incelemede;

Kiralanan, niteliği itibariyle Türk Borçlar Kanunu’nun konut ve çatılı iş yeri kiralarına ilişkin hükümlere tabidir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 347. maddesi hükmü gereğince konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az on beş gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılır. Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez. Ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir.

6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunu’nun Geçici 2. maddesinde, bu kanunun yürürlüğe girmesinden önce Türk Borçlar Kanununun 347. maddesinin son cümlesinde öngörülen kira sözleşmelerinden on yıllık uzama süresi dolmamış olmakla birlikte geri kalan süre beş yıldan daha kısa olanlar hakkında, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıl, on yıllık uzama süresi dolmuş olanlar hakkında da yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl sonra uygulanacağı belirlenmiştir.

Taraflar arasında imzalanan 01.04.2004 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesi hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesi geçerli olup tarafları bağlar. Kira sözleşmesinde 10 yıl olarak kararlaştırılan sözleşme süresi 31.03.2014 tarihinde dolmuş olup, bu tarihten itibaren Türk Borçlar Kanunu’nun 347. maddesinde belirlenen 10 yıllık uzama süresi işlemeye başlayacağından, 31.03.2024 tarihinden önce bildirim yoluyla taşınmazın tahliyesinin istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamış ve davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin onama kararı kaldırılarak, sonuç itibariyle doğru olan yerel mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle gerekçesi düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının karar düzeltme isteminin kabulüne, dairemizin 20.09.2017 tarih 2017/4387 E-2017/12331 K sayılı onama kararının kaldırılarak, yerel mahkeme kararının gerekçesi düzeltilerek ONANMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının talebi halinde davalıya iadesine, 20.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.