İflas ve konkordato farklı kavramlar olup, uygulanması ve sonuçları itibariyle bambaşka hukuki müesseselerdir.
İflas, kanunlarımızda tair ya da tacir statüsündeki bir borçlunun artık borçlarını ödeyememesi hali olarak tanımlanmıştır. Konkordato ise, herhangi bir sebeple işleri bozulan ve ödeme güçlüğü çeken iyiniyetli borçluları koruma amacı güden bir kavramdır.
İflas Nedir?
Tacirin borçlarının alacaklılarından fazla olması ve finansal durumunu gösteren verilerinin bozulmuş olması halinde, borçlu sıfatını taşıyan bu tacirlerin iflasını istemesi gerekmektedir. Bu durum, kanuni bir yükümlülük olup, bu durumdaki bir şirketin iflasını istememiş olması, İcra İflas Kanunu'na göre suçtur. Söz konusu bu suçun cezası, kanunda hapis olarak belirtilmiş olup, iflas isteme hususunun ne denli önemli ve hayati bir konu olduğu, bizzat kanuni düzenlemeden anlaşılmaktadır. İflasın, iflas eden yani muflis tarafından istenmesi bu şekilde bir zorunluluk olup, aynı zamanda alacaklıların da Asliye Ticaret Mahkemesi'ne talepte bulunması mümkündür.
Bu tip bir durumda, borçlunun ya iflasını istemesi ya da iflas ertelemeye başvurması gerekmekteydi. Ancak 2018 yılının Mart ayında yürürlüğe giren ve İcra ve İflas Kanunu’nun konkordatoya ilişkin hükümlerinde köklü değişiklikler yapan 7101 sayılı kanun, "iflas erteleme" kavramını tamamen kaldırmış ve bunun yerine yeni bir konkordato sistemi getirmiştir. Dolayısıyla artık borçluların iflas ertelemeye başvurabilmesi mümkün değildir.
Borçlunun borcunun, alacaklı tarafından cebri icra yoluyla, yani devlet vasıtasıyla zor kullanılarak tahsil edilmesi esas olup, iflas yolu da bir cebri icra yöntemidir. İflas halinde, borçlunun tüm mallarına el koyulması esas olup, bu suretle oluşturulacak iflas masasındaki bütün malların ve hakların iflas idaresince tasfiye edilmesi söz konusu olacaktır. Tasfiyeden kasıt, malvarlıklarının paraya dönüştürülerek yasaya uygun şekilde alacaklılara ödenmesidir.
İflasın gerçekleşmesinin aynı zamanda cezai yönden sorumluluklar doğurması da mümkün olup, iflasla birlikte iflasın ne şekilde gerçekleştiğine ilişkin yapılacak yargılamada, iflasın taksirli iflas ya da hileli iflas olarak sınıflandırılması ve bu şekilde hüküm kurulması da mümkündür.
Konkordato Nedir?
Konkordato, sebebinin ne olduğundan bağımsız olarak, işleri bozulmuş olan, ödeme güçlüğüne düşen ancak iyiniyetli olan borçluların iflas etmesinin önüne geçmek ve ekonomik durumlarını iyileştirebilmelerine fırsat sağlamak adına uygulanan bir yöntemdir. Bu sistemde; borçlu ve alacaklılar arasında anlaşma sağlanabilmesi kritik bir nokta olup, anlaşma sağlandığı takdirde, diğer bir deyişle alacaklıların belirli bir çoğunluğunun kabul edeceği bir plan üzerinde uzlaşılması halinde, borçların bu plana göre ödenmesi sağlanabilecektir.
Alacaklıların alacaklarını ne oranda ve hangi zamanda alabileceklerine ilişkin bir düzenleme getiren bu sistem, tamamen mahkeme denetiminde ve gözetiminde ilerlemektedir. Nitekim, mahkeme, konkordato talep eden tarafa konkordato komiseri atamakta, bu sayede hem alacaklılar hem de borçlu taraf için de önemli bir güvence sağlanmış olmaktadır. Konkordato ile borçluya borçlarını ödemek üzere belirli bir vade tanınabileceği (vade konkordatosu) gibi, alacaklıların alacaklarının belirli bir kısmından/yüzdesinden feragat etmeleri şartıyla borcun ödeneceği (tenzilat konkordatosu) de kararlaştırılabilir. Hatta hem vade konkordatosu hem de tenzilat konkordatosunun birlikte kararlaştırılması da mümkündür.
Adi konkordato, malvarlığının terki ile konkordato gibi çeşitli konkordato düzenlemeleri mevcut olup, ilgili düzenlemelere ilişkin detaylara web sitemizde yayınlanan ilgili yazılar aracılığıyla ulaşmak mümkündür.
Fakat uygulamada en sık karşılaşılan adi konkordato için, öncelikle bir konkordato ön projesinin hazırlanması ve ön projeyle uyumlu şekilde yetkili ve görevli mahkemeye hitaben konkordato başvuru dilekçesinin hazırlanması gerekmektedir. Söz konusu bu iki hazırlık, hem mali hem de ekonomik anlamda uzmanlık gerektirmektedir. Nitekim, bu hazırlıklar neticesinde yapılacak başvurunun ardından mahkemece önce geçici mühlet verilecek ve konkordato komiseri atanacak, ardından konkordato komiserinin raporuna göre başvuranın bu imkandan faydalanıp faydalanamayacağı belirlenecektir. Bu açıdan, yapılacak ön çalışmanın oldukça mantıklı ve inandırıcı emarelere sahip olması gerektiği açıktır.
Bu bağlamda Altınkan Avukatlık Bürosu olarak İflas ve Konkordato başlığı altında verilen temel hizmetler şu şekildedir:
- İflas yolu ile takip
- İflas davasının takibi
- İflasın Ertelenmesi
- Konkordato ilanı ve konkordato hakkında her türlü danışmanlık hizmeti
- Şirketlerde borca batıklık durumunun denetlenmesi
- Şirket kurtarma çalışmaları
- Diğer her türlü konu
Sayılan hizmet tipleri genel anlamda ve örnekleyici olup, Altınkan Avukatlık Bürosu bünyesinde iflas ve konkordato hususlarına ilişkin her türlü dava ve iş bakımından avukatlık hizmeti verilmektedir.
Detaylı bilgi için randevu talep ediniz.